top of page
Ara

"KÖPEĞİ" KİTAP İNCELEMESİ: KADİR BURAK SELVİN

  • Yazarın fotoğrafı: Can Dabager
    Can Dabager
  • 31 Mar 2022
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 1 May 2023

Burak Kadir Selvin; bundan 4-5 sene öncesinde kendisini D&R'de tanıdım, kendisiyle uzun bir süre de aynı yerde çalıştık. Kitabevlerinde çalışmak, kitaplar arasında olmak büyük bir aşk ve büyük bir nimet aslında.

Kendisi görüntü itibarıyla pek de düzgün bir vatandaşa benzemiyordu. Yani şöyle ki kafasındaki saçlarının her bir telleri ayrı yerlere bakardı. :) Ha bir de çok sigara içerdi hâlâ da öyle mi bilmiyorum.





Şu fotoğrafı paylaşmak istedim. Günlerden bir gün D&R ve biz ikimiz molaya çıkmışız. Sohbeti güzel, kendisi güzel adam.

Fotoğrafı çekmeden 2-3 saniye öncesinde bana dediği tek cümle: "Beni bir şöyle çeksene kanka?"



İşte sonuç bu. :)


Kaç şair veya yazar böyle poz vermemiştir ki? Elinde sigarası, masasında çayı, kadehi... Sanırım bir şair, bir yazarın en güzel, en hüzün kokan duruşu belki de.


Ve yıllar yıllar olmuş. Elimin altında o güzel insanın kendi yazmış olduğu kitabı duruyor: "KÖPEĞİ"



Peki kitap neyi anlatıyor? Günce Yayın'dan çıkmış olan "Köpeği" adlı romanında yazar 2-3 gün içinde bitirebileceğimiz bir dil tercih etmiş. Aslında bir oturuşta da bitirebileceğin ve okurken hiçbir sayfasında sıkılmayacağınız bir kitap.


Eskiden mahallerin ağabeyleri olurdu. Bir başka mahallenin çocukları bizi dövdüğünde hemen mahallemizi ağabeylerine söylerdik. Mesela çarşı pazardan eli poşetlerle dolu bir teyze gördüklerinde yardıma koşan, esnafına, yaşlısına, gencine sahip çıkan mahalle delikanlıları olurdu her bir mahalle başlarında.


Tito, Ümit, Kara Selim... Onlar da o özlem duyduğumuz güzel mahallemizin güzel ağabeylerinden. Hani deriz ya "Düşmana korku, dosta güven veriyor." tam da bu cümlenin karşılığını veriyor. Bir mahalle ağabeyleri daha fazla nasıl olur kitabı okuyunca görün bence.


Aslına bakarsanız kitap bize kallavi bir olay örgüsü sunmuyor. Bir mahalle ve o mahalledeki insanların acı, tatlı olaylarını bize sunuyor. Ancak ben şunu düşünüyorum illa ki konunun muhteşem olmasına da gerek yok. Benim için bu kitabın en büyük artısı özlediğim mahalle kültürünü bana birilerinin yaşatmış olması ve yazar da burada görevini lâyıkıyla yapmış. Tebrik ederim.


Dilini beğensem de yazar karakterleri konuştururken argo çok tercih etmiş. Hiç sıkıntı bulmadım sonuçta kaç erkek bir araya geldiğinde küfür etmiyor ki? Kitap yorumcuları bu dile özellikle takılı kalacağı ve belki de yazarı çokça eleştiri yağmuruna tutacağı için ben de ufaktan bir değineyim istedim.



SENGİZ İNŞAAT

Kentsel dönüşüm değil rantsal dönüşüm karşı karşıya kalan bir mahallenin dimdik durma çabası ve karşısında mücadele ettiği kişi ise gözünü para hırsı ile büyümüş, bir başkalarını da parayla güçlendirebileceklerini sandıkları aslında zavallı bir kişi: SENGİZ İNŞAAT.


Tabii ki de olayı anlatmayacağım kitabı alıp okuyun bir zahmet. Ancak burada dikkatimi ve garip de bulduğum bir şey vardı. Neden böyle garip bir isim kullanmak istemiş ki yazar. Hiç böyle bir inşaat şirket ismi mi olurmuş? Cengiz inşaat mesela daha iyi olurdu bence? Hani bazen günlük hayatta da karşılaşıyorum ve diyorum ki "Çok mu aramış bu ismi, böyle saçma isim mi olurmuş?" diye ancak 91. sayfaya geldiğimde onun neden Cengiz değil de Sengiz olduğunu anladım.


Hatırlarsanız bu ülkede bir Mehmet Cengiz vakası yaşanmıştı. Gerçi sadece Mehmet Cengiz mi? O yıllarda çıkan ses kayıtları tüm Türkiye'yi hatta tüm dünyayı sarsmıştı. Rantçı, yalaka hatta kendisine hükümet müteahhidi desem yanlış olmaz. Ben burada ne söylediğini yazmayacağım bence en iyisi siz bir araştırın.


Mahallenin evlerini göz diken Sengiz İnşaat, parayı güç olarak kullanarak vatandaşları bir bir kandırmaya, göz boyamaya çalışıyordur. Elde avuçta kalmayan bir kesim mecbur evlerini bu inşaata verirler fakat mahallenin delikanlıları bu para avcılarına göz yummayacak kadar harbi DELİkanlılar.


İYİ Kİ...

Kitabı 1 haftada bitirdim. Yazarın ilk kitabını ben çok beğendim. Başka romanları gelir mi bilemem orasını? Zira gelirse bu kalemi okumaya devam ederim. Ayrıca çeşitli dergilerde yazdığı yazıları da mevcut. Bir bakın derim.


Velhasıl,


Sayın yazar seni ve kitabını tanıdığım için çok mutluyum.

Dediğin gibi "Herkes bir gün unutulup gidiyor."


Birilerinin "KÖPEĞİ" olarak değil gururla, cesurca, mertçe tek başına gidelim bu dünyadan.


Kalemin daim, okurun bol olsun.


Can DABAGER











 
 
 

2 Comments


benimleolbari
benimleolbari
Apr 01, 2022

Sanırım farklı bir anlatımdan bahsettin kardeşim.Yani her yazarın farklı bir tarzı var ve kitaplarındaki anlatımı da konulara göre değişiklik gösterebiliyor.Argo kelimeler de bence doğallık belirtisi yani hangimiz biraraya gelince konuşmuyoruz ki senin de dediğin gibi;kimsenin köpeği olmadan insanca ve özgürce yaşamamız dileğiyle😇😇

Like
Can Dabager
Can Dabager
Apr 01, 2022
Replying to

Aynen öyle abla ve yazarın bu dili beni rahatsız etmedi elbette. O çok özlediğimiz mahalle, mahalle ağabeylerini yaşadık yazarla.

Like
bottom of page