top of page
Ara

KİTAP İNCELEMESİ: MAKSİM GORKİ "ÇOCUKLUĞUM"

  • Yazarın fotoğrafı: Can Dabager
    Can Dabager
  • 31 Oca 2022
  • 3 dakikada okunur



Dostoyevski, Tolstoy, Turgenyev, Bulgakov ve dahası


Sayısız ölümsüz eserlere sahip Rus edebiyatının bir diğer önemli ismi: "Maksim Gorki"


Aleksey Maksimoviç Peşkov, 5 yaşında babasını kaybeder, 11 yaşında annesini kaybeder. Sahnede artık tektir. Büyükbabası ile büyükannesi tarafından büyütülür fakat annesiz ve babasız büyümenin kendisine verdiği ızdırapla yaşamayı ne yazık ki erken yaşta öğrenmek zorunda kalır. Bu da ünlü yazar için pek kolay olmayacaktır.


Yoksullukla ve acıyla dolu bir hayat sürdüğü için Rusçada acı anlamına gelen "Gorki" takma adını kullanmaya başladı, böylece Maksim Gorki olarak kitaplarını çıkartmıştır.


Gorki, çocukluk ve gençlik yıllarını anlattığı otobiyografi niteliğindeki kitap üçlemesinden

- Çocukluğum, Ekmeğimi Kazanırken, Benim Üniversitelerim - ilki olan "Çocukluğum"dan bahsedeceğim.


ÇOÇUKLUĞUM

Üçlemenin birinci kitabıdır. Babası öldükten sonra annesiyle anneannesinin evine yerleşir Gorki. Bu evde anneanne, dede, yenge, dayı ve onların çocuklarıyla kalır. Gorki burada hiç istemediği olaylara şahit olur. (Miras kavgası, dedenin torunları dövmesi) Daha sonra anne bir başkası için evi terk eder. Gorki artık yapayalnızdır. Terk edilmek ve ölüm duygusunu küçük yaşta öğrenmiştir Gorki.


DEDESİ TARAFINDAN SEVİLMEYEN BİR ÇOCUK

- Sen de kimsin böyle?

- Astrahan'lı... kamara yolcularından...

- Ne diyor bu? dedi dedem anneme dönerek, sonra onun yanıtını beklemeden beni itekledi.


Gorki'yi ilk defa gören dedesi ondan pek hoşlanmaz. Ona torunlarına yaptığı gibi eziyet verir ve kendisini hiçbir zaman sevmeyeceğini ve onu istemeyeceğini belli eder. Gorki'nin hikayesi işte tam olarak böyle başlar aslında. Evde yaşayan herkes -dede, anneanne, yenge, dayı, kuzenler- birbirine düşmandır. Hatta bu düşmanlık daha vahim sonuçlar doğuracak ve bu karmaşanın içinde Gorki büyümeye çalışacaktır.


İKİ TANRI FİGÜRÜ: İYİ TANRI - KÖTÜ TANRI

Gorki için gökte tek Tanrı vardır ancak onun gözünde dede ve anneannesi için iki Tanrı figürü vardır. Biri kötü; biri iyi. Kötü Tanrı'ya sahip olan dedesi insanlara güvenilmeyeceğini, insanların sevilecek bir yanı olmadığını söyler. Diğer tarafta ise ne olursa olsun şefkat, merhamet, sevgi, acıma gösteren iyilik Tanrı'sına sahip bir anneanne. Peki göklerde tek Tanrı varsa dede ve anneanne neden farklı iki Tanrı'ya sahip? İnanmaları gereken Tanrı biri için iyi olurken diğer için kötü olmasını sebepleri neler? Kitabın bu bölümüne geldiğinizde emin olun ki siz de aynı soruları kendinize soracaksınız. Benim naçizane görüşüm şöyle ki, ne yazık ki bazen yaşadığımız ve gördüğümüz hayat karşısında algılarımız çok farklı olabiliyor ve bu da içimizde var olan iyilik ve kötülük kefesinin birinin diğerinden fazla gelmesine sebebiyet verebiliyor. Böylelikle yapmış olduğumuz davranışlarımızı da o yönde sergilemiş oluyoruz. Günümüzde acaba şöyle bir soru sorsak kendimize ne denli doğru olur bilemem: "Cennet ve cehennem Allah'ın bize sunmuş olduğu bir şey midir yoksa bu ikilinin doğduğumuz gün itibarıyla içimzde olan ve kendi kendimize yarattığımız bir şey midir?


*****


"Dedemin Tanrı´sı bende korku ve düşmanlık uyandırıyordu: Kimseyi sevmeyen, sert bakışlarıyla herkesi izleyen ve herkeste ille de bir eksik, yanlış, günah arayan ve bulan bir Tanrı´ydı bu. Şurası çok açıktı ki, insana hiç inanmıyor, sürekli, tövbe bekliyor ve cezalandırmak için yanıp tutuşuyordu.

...Tanrı, daha doğrusu tüm canlıların yakın dostu olan ninemin Tanrı´sı, çevremdeki her şeyin en güzeli, en aydınlık olanıydı... Elbette şu soru da canımı sıkmıyor değildi: Dedem nasıl oluyor da bu iyi Tanrı´yı göremiyordu?"


DAYAKLA BİR ŞEY ÖĞRETİLMEZ.

Dedesi Gorki'ye


- Baban döver miydi seni?

Annem birden atılır:

- Dövmezdi Maksim. Benim dövmemi de yasaklardı, dedi annem.

- O niye?

- Dayakla bir şey öğretilmez.

- Su katılmamış bir dangalaktı zaten baban.


İnsan dövmekle adam edilebileceğini düşünen dede karşısında Gorki bu davranışı hiç akıllıca bulmaz. Dedesine olan nefreti günden güne artıyordu ama bu nefretin sebebi kitabı okudukça anlıyoruz ki aslında dedesini de zamanında itip kakmalarıydı. Aslında bu dövmelerin bir ders olduğunu da söyler dedesi Gorki'ye.


*****



Evde de herkes tarafından sevilmemesi, kendisi gibi çocuk olan arkadaşları tarafından da istenmemesi büyüme çağına gelen Gorki'yi daha bir yalnızlaştırmıştır fakat içinde bulunduğu bu acı olaylar onu öylesine olgunlaştırmıştır ki aslında kendine yeni bir hayat çizmesi için yalnız kalmak ona yardımcı oluyordu. Bu durum karşısında üvey babası ile annesi eve geldiklerinde Gorki üvey babasını istememektedir. Gorki, babası öldükten sonra bir başka babaya ihtiyaç olmadığını, kendisinin annesine bakacak güçte olduğunu söyler.


Annesinin bu sevgisi onu iyice kör etmiştir ki kocasının kötü alışkanlıklarını göremez ve bu yüzden de annesi canından olur.


Annesini toprağa yolcu ettikten sonra Gorki'nin hayatındaki işler iyice değişir. Sefalet bir yaşam daha berbat bir hâle gelmişti. Büyükanne iş için kente gidip gelmek zorunda kalır. Dedesi de iyice yaşlanır, kendisine bakamayacak duruma gelir. Sokaklara düşer ve dilenir.


Gorki artık büyümüştü. Genç delikanlı hayatı öğrenmesi için hayata karışmalıydı. Yaşadığı hayat, gördüğü olaylar dedesini de üzmüştü elbet. Torununu daha fazla üzmek istemez ve şöyle der


“Hadi, Aleksey, boynumda madalya değilsin sen benim, bu evde yerin yok artık, git, insanların arasına karış...” Ve insanların arasına karıştım."



SONUÇ

Çocukluğun hikayesini anlattığı "Çocukluğum" adlı kitabında, Gorki hem kendisini hem de bizlere hayata karşı tekrar sorgulamamıza sebep olurken sevgi, şefkat, merhametin yanında; acının da hüznün de olması gerektiğini bizlere açıkça ifade eder. Ben şahsen şunu söyleyebilirim ki Gorki'nin kalemini çok beğendim. Kitap gayet yalın bir dille yazılmış. Kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Dilerseniz https://www.youtube.com/watch?v=KDBldb82LlI&t=979s&ab_channel=BSMAr%C5%9Fiv bu linke tıklayarak filmini de izleyebilirsiniz. İzledikçe daha bir keyif alacağınızı umuyorum.


Can Dabager

 
 
 

4 Comments


angel_arzum
Jan 31, 2022

Doğduğumuz gün itibariyle, içimizde var olan duyguları, kendi irademiz ile ağırlıklı olarak yönlendirdiğimiz yönde sürdürdüğümüz dünya hayatının sonucu olarak, Allah’ın bize sunduğu, karşılıktır, cennet ve cehennem…. Diye düşünüyorum, bunun yanı sıra kitap okumaya sevmem açıkçası, bıraktığınız linkten izleyeceğim, emek verdiğiniz için, yazınızı sonuna kadar okudum, yazarın hayatında yaşadığı zorluklardan bir kısmını sizin satırlarınızdan okumak hoştu, paylaşımınız için teşekkürler🌸

Like
Can Dabager
Can Dabager
Jan 31, 2022
Replying to

En kısa zamanda bu eserle tanışmanız dileğiyle. Değerli vaktinizi ayırıp yorumda bulunduğunuz için ben teşekkür ederim.

Like

benimleolbari
benimleolbari
Jan 31, 2022

Bu güzel kitap incelemesi için çok teşekkür ediyorum.Ben okumadım kitabı ama ilgimi çekti en kısa zamanda okuyacağım....Sevgiler güzel yüreğine....

Like
Can Dabager
Can Dabager
Jan 31, 2022
Replying to

En kısa zamanda bu güzel kitapla tanışmanız dileğiyle...

Like
bottom of page